Kendim yapabilmem için bana yardım et!
Dr. Montessori‘nin Metodu
Zihinsel gelişimin en önemli yaşları 0 – 6 yaş arasıdır. Bilinçsiz öğrenmenin bilinçli öğrenme seviyesine geçtiği bu yıllar geri dönüşü olmayan bir dönemdir. Bu yıllarda çocukların, çevrelerinden öğrenmek ve bilgiyi emmekte olağanüstü duyarlılıkları ve zihinsel güçleri vardır. Montessori Eğitimi geleneksel eğitim sisteminden farklı bir sistemdir.
Eğitim, her çocuğa özel programlanır ve uygulanır. Her çocuk bireydir, kendi hızında eğitim alır.
Montessori gelişim basamaklarının önemi üzerinde durur ve gelişimi 0-3, 3- 6, 6-12 ve 12-18 yaş olarak basamaklandırır. Her basamağın kendine özgü duyarlılıkları, gereksinimleri ve özellikleri vardır. Bu duyarlılık dönemlerinde çocuk yetişkinin bilinçli zihninden farkli olarak “emici zihin” olarak adlandırılan bilinçsiz bir aşamada öğrenir. Çocuklar bu duyarlılık dönemlerinde konuları çok daha kolaylıkla öğrenebileceği için Dr. Montessori tarafından özel olarak tasarlanmış materyaller sunulur. Basitten zora, somuttan soyuta aşamalı bir biçimde düzenlenmiş ve çocuğun hata kontrolü yapmasına olanak sağlayacak şekilde dizayn edilen materyaller aşağıdakilerdir.

Eğitim Materyalleri
Duyusal Materyaller
Bilgi, beceri ve kavramların kazanılması materyaller kullanılarak sağlanır. Duyu eğitimi ile çocuk, beş duyusunu aktif olarak kullanarak boyutları, ağırlıkları, geometrik cisimleri, sesleri, kokuları, tatları ve farklı yüzeyleri keşfetme olanağı sağlar. Bu duyulara sürekli hareketle bağlantılı olarak hitap edildiğinden, çocuğun dikkati yani konsantrasyonu uyarılmaktadır.


Günlük Yaşam Materyalleri
Bu alanda hedeflenen uygulamalar çocuğun günlük yaşamında karşılaşabileceği tüm uğraşılardan oluşur. Yani sadece çocuğun kendine özen gösterme alıştırmaları değil, yaşadığı çevrenin bakımını, el becerilerini ve sosyal davranış alıştırmalarını kapsar. Materyaller çocuğun yaşadığı toplumun kültürel özelliklerine uygun nesnelerden hazırlanır.

Matematik Materyalleri
Birçok insanda matematik öğrenmeye karşı bir eğilim vardır. Dr. Montessori eğer bir çocuğa başlangıçtan itibaren anlaşılır bir şekilde öğretilirse her çocuğun matematik öğrenebileceğini kabul eder. Matematik etkinliğinde çocuğun somut materyaller eşliğinde sayıları tanıma, sayma, eşleme ve dört işlemi kavraması desteklenir.

Dil Materyalleri
Maria Montessori dil eğitimini ve matematiksel zihnin oluşmasını okul eğitiminin odak noktası olarak görür ve bu konuda da bilinçaltında dili öğrenebilmenin emici zihnin bir sonucu olduğunu düşünür. Bunun için en güzel örnek ise bir çocuğun anadilini öğrenmesidir.
Kozmik Eğitim
Dr. Montessori, özellikle küçük çocuk eğitiminde doğa ve kültürün sunulması gerekliliğini savunur. Maria Montessori ‘’Çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren üzerinde yaşadığımız dünyanın sadece bize ait olmadığını, dolayısıyla kaynakları diğer canlılarla birlikte paylaştığımızı hatırlatmalıyız. İnsanoğlu üzerinde yaşadığı gezegenin en akıllı canlısı olmanın sorumluluğunu unutmamalıdır.’’ demiştir.
Dünyayı ve dünyada yaşayan canlı çeşitliliğini tanıtmayı amaçlayan bu araçlar sınıfın en önemli kısımlarından biridir. Çocuk burada farklı kültürleri, tarihte ayrı zamanlarda kurulmuş uygarlıkları, sorumlu olduğumuz canlıları ve korumamız gereken doğayı öğrenir.
Coğrafya, tarih ve biyoloji bilgisi çocuğun çevresine karşı algısının gelişmesini sağlar. Bu bilgileri zorlanmadan alan çocuk kişisel dünya kavramını oluştururken sadece kendisini değil tüm yaşayanları düşünerek davranmayı öğrenir.

Öğrenme ve Gelişim Malzemelerinin Özellikleri
Materyalin Estetiği:
Montessori materyalleri çocuğu onlarla severek çalışmaya motive edecek bir estetik güzelliktedir. Materyallerin renkleri ve dizaynı çocuğu çalışmaya teşvik eder. Yani materyeller çocuğu gayretlendirir ve özellikle onun hareket etmeye olan temel ihtiyacını ve keni başına yapma isteğini gerçekleştirmesini sağlar.
Materyallerin Tekliği:
Montessori sınıfında her materyalden bir adet bulunur. Bu çocuklar arasında bir birlik ruhu geliştirir. Çocuk başkasının çalıştığı bir materyalle çalışmak için, onun işini bitirmesini bekler ya da kullanmak için müsade ister. Bu durum çocukların sürekli aynı materyellerle çalışmasını sınırlandırdığı gibi, materyallerin arkadaşları tarafından kullanıldığında izleme fırsatı da olacaktır.
Güçlüklerin yalıtılması:
Her Montessori materyali belirli bir tek özelliğin öğretilmesinde kullanılır. Farklı özellikleri birlikte sunmak çocuğun kafasını karıştıracağından her özelliği diğerlerinden izole edilmesi gerekir. Böylelikle çocuğun dikkati sadece bu noktada yoğunlaşır.


Materyalleştirilmis soyutluk:
Materyal çocuklara öğrenmenin eller aracılığı ile gerçekleştiğini öğretir. Zihinsel kavramlar ellerle kavramaktan gelir. Bu yaşlarda çocuklar soyut kavramların somut nesnelerde yattığını sezerler.
Karma Yaş Grupları:
3 – 6 yaş arasındaki çocukların aynı sınıfta birlikte olmaları, küçük çocuklar için farklı düzeylerde gözlem yapmalarına fırsat tanır ve büyük çocuklara da küçüklere yardım etmek suretiyle bilgilerini pekiştirme imkanı sağlar.
Hata kontrolü:
Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasını sağlayarak birilerinin onu uyarmasına ya da düzeltmesine gerek bıraktırmayarak, kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinlerden bağımsız hale gelmek doğal olarak gerçekleşir.
Atatürk ve Montessori
Atatürk’ün Ankara’da Maarif Kongresi yani Milli Eğitim Kongresi esnasında eğitimcilere verdiği şu öneriyi Mustafa Rahmi Balaban şöyle aktarıyor, “Gazi Paşa Hazretleri’nin Maarif Umdesinin ve Maarif Misakının ruhî ve içtimaî ehemmiyet ve derinliği hakkında etraflı malumat edinmek isteyen, lisan bilen genç muallimler ve terbiye ile alâkadar olanlar, John Dewey, Alfred Binet, William Stern, Maria Montessori’nin eserlerini okumalıdır. Bu zevatın (Maria Montesori) terbiyede şaheser denmeye lâyık eserlerinin lisanımıza tercümesi de pek faydalı olacaktır. Hayat ve faaliyet düsturu üzerine müstenit terbiye usulünü büyük bir muvaffakiyetle tatbik eden italyan Doktor Maria Montessori olmuştur. Çocuk bahçeleri (kindergarten, anaokulları) hususunda Fröbel’i tarihe gömen bu büyük kadına yeni terbiye ammesi çok medyundur.”
Atatürk’ün Maria Montessori için kullandığı yukarıdaki övücü sözler batılı bilim insanları tarafından da aynı tonda seslendirilmiştir. Üstelik bu başarılı öngörü yüzyılı deviren bir eğitim yönteminin ilk günlerine, dünyada henüz bu ölçüde tanınmasından önceki bir zamana aittir.
Kaynak: Istanbul; Eğitim ve Kültür Dergisi; Sayı 1 de yayımlanmıştır
http://istanbul.meb.gov.tr/upload/Istanbul-Il-MEM-Dergi/Istanbul-Il-MEM-Dergi-Sayi-1.pdf

